Haber

Antakya’da fay hattının geçtiği köyde derin yarıklar oluştu.

HABER: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: ADEM KARABAYIR

Hatay’ın Antakya ilçesinde fay hattı üzerinde bulunan Melekli Mahallesi’nde derin çatlaklar oluştu. Kısa sürede arıza yapan müstakil evde oturan Keleş ailesi, ancak dün yetkililerin incelemeye geldiğini söyledi. İbrahim Halil Keleş, evlerinin ağır hasarlı olduğunun belirlendiğini, çadırların kendilerine çok geç ulaştığını belirtti. Keleş, “Henüz maddi yardım almadık. e-Devlet’ten bakıyorum, bir şey yok” dedi.

Kahramanmaraş merkezli 10 ilde yıkıma neden olan depremlerin ardından çok sayıda köyde yapı ağır hasar gördü veya yıkıldı. Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Melekli Mahallesi’nde, altında fay hattı olduğu için derin yarıklar oluştu. Müstakil evlerin yüklendiği mahallede, fay hattının hızla geçtiği bazı evlerde çatı çöktü. Köydeki sürtüşmeleri izleyen ANKA Haber Ajansı’na depremi ve sonrasında yaşadıklarını anlatan Keleş ailesi, ancak günler sonra kendilerine teslim edilen çadırlarda yaşamlarını sürdürüyor.

“2-3 GÜN DIŞARIDA KALDIK”

Uluslararası tır şoförü olan İbrahim Halil Keleş, Asi Nehri’nden akan suyun, oluşan yarıklar nedeniyle hatasız bir şekilde kendi yerleşim yerine ilerlediğini gösterdi. Depremde oğlu ve kızını hızla evden dışarı çıkardığını anlatan Keleş, evin giriş kapısının önündeki çatlağı işaret ederek, “Burası önceden düzdü. Aslında yerden kiremitler patlamaya başladı. Önce burası.Çünkü fay hattının ikinci büyük kolu,hızla 4 metre.Burası çöktüğünde bile eşim ve kızım buraya düştüler.Yani nereye gideceğimizi bilemedik.Bu taraf,o taraf ağaç.Yani orada mahsur kaldık.Çocukları dışarı çıkardıktan sonra hepimiz deprem bitene kadar orada durduk.Aslında o sırada yağmur yağıyordu.Hava soğuktu.Beyin dondu.Kaçamadık. 3 gün dışarıda kaldık, sonra kendi imkanlarımız ile çadır kurduk” dedi.

“6 TENTE MAH.’A GÖNDERİLDİ SORUN GİTTİ BİRİNİ BEN ALIYORUM”

Köyde 126 hane olduğunu söyleyen Keleş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Diyelim ki bu çiftlik bir mezra ve burada 12 hane kalıyor. Yani tek bir aile var. Hepimiz birbirimizle akrabayız. Bütün evler kullanılmıyor. Zaten hiçbir ev kullanılmıyor. Herkes çadır kurdu. Kendi imkanlarıyla.Yardım geldiğinde tek sıkıntımız muhtarın bizimle ilgilenmemesiydi.Muhtar bizimle ilgilenseydi bu olaylar olmayacaktı. Muhtar da büyük acılar çekmiş, 12 cenazesi olmuş ama sonuçta bu köyün muhtarı kendisi. Çadır günlerce gelmedi ama muhtar gidip işaret etseydi hemen gelirdi. Bütün devlet yetkililerine başvurduk ama haklılar. Çünkü muhtar gitmiyor.” AFAD’a gittik. AFAD, ‘Size döneceğiz’ dedi.

“BUGÜNE KADAR MALİ YARDIM ALMADIK”

Dün evde hasar tespit çalışması yapmak için geldiğini ve evin ağır hasarlı olduğunun tespit edildiğini belirten Keleş, “Henüz maddi yardım almadık. e-Devlet’e bakıyorum bir şey yok. ” Bu sırada Varde Keleş, tanıdıklarının kendilerine yardımcı olduğunu söyledi. Halil İbrahim Keleş, “Burada insan canıyla, malıyla imtihan ediliyor ama yardım bekliyor. Yani gerekli mercilerden yardım bekliyor” diye sitem etti.

“EVİMİZE GİREMİYORUZ”

Varde Keleş, henüz yıkılmayan ancak ağır hasarlı evlere girip çıktıklarını ifade ederek, “Kızlar bazen buraya gelip yıkanıyorlar. Ya babaları kalıyor ya da biz duruyoruz. Buraya gelip alıyorlar. Banyo, özel bir şey aldığımızda hemen eşimi buluyorum, “Alırım ve gelirim. Alıyoruz ve gidiyoruz. Zaten burada kalamayız. Korktuk’ dedi. İbrahim Halil Keleş de içeride kalan yiyecekleri çıkardıklarını belirtti.

“SÜTUNLAR SAĞLAMDI, FAY HATTI EVİMİ ÇATLADI”

İbrahim Halil Keleş, depremde kiremit parçalarının patlamaya başladığını belirterek, “Yerden gök gürültüsü geliyor. Son depremden sonra o ev tamamen yıkıldı. Bir de karşımdaki ev çöktü. Çatıları düzgündü. duvarlar yoktu sadece çatıları yerinde kaldı ama depremden sonra tamamen yıkıldı. Evim arkadan hızla yarım metre yükseldi. Kolonlar sağlam olduğu için kolonlar kırılmaz. Evim depremde yıkılmaz. Fay hattı evimi yıktı” dedi.

“KESİNLİKLE BURADA KALMAYACAĞIZ”

Keleş, bundan sonraki süreçte köyde kalıp kalmayacakları konusunda da “Kesinlikle kalmayacağız. Yok tamam mı? Yani burada kalmak yani delilik. Şehirden çıkmaya çalışıyoruz” dedi. Varde Keleş, ayrılmak istemediğini söyledi. Keleş gözyaşları içinde şunları söyledi:

“Evden çıkıp bir yere gitmek istemiyorum. Biz burada eşimle birlikte çok çalıştık. Evlendiğimizden beri bu ev için çalıştık. , her şeyimiz var, hiçbir şeyimiz yok, burası mesken. O yüzden buradan çıkmak istemiyorum. Eşime kalsa ilk deprem olur.” ilk gün beni alıp götürecekti. Asla istemedim. Beni buradan götürme, diyorum. Beni buradan götürdüğünde, beni buradan götürdüğünde, kalbimi söküp başka bir yere götüreceğini söylüyorum. gitmek istemiyorum Yoksa çoktan gitmiş olurdum. gidemem Sanki kalbimi buraya gömdüm. Diğer yerde değil. “Buradan çıkmak istemiyorum. Asla çıkmak istemiyorum ama karıma kalsa çoktan giderdik. Tehlikeli olduğunu biliyorum ama ayrılamam. Yapamam” 22 yıldır evliyim, 22 yıldır buradayım, bu yüzden ayrılamam.”

“BANYO İÇİN SU YOK”

İbrahim Halil Keleş, Antakya’daki çadırkente başvurduğunu belirterek, “Yarın belki bir ses gelir, inşallah taşınırım. yemek yok. Kendi yemeğimizi pişiriyoruz. Onun için kusura bakmayın ihtiyaçları karşılayacak yer yok. Hep karaya çıkıyorlar. Yıkanacak su yok. İhtiyacını görürsün, yok” dedi. . Bundan sonra burada yerleşime izin verilip verilmeyeceğine ilişkin de Keleş, “Yetkililer aslında yerleşim için geldiler. Mümkün değil dedi. Kesinlikle izin verilmiyor. İlerisi için izin verilmiyor. Bahçe var ama artık burada imar izni yok” dedi. Keleş, “Sağlam olsa çadırımı buraya kurardım. Bahçemizi üçe böldü. O yüzden buranın imkanı olsa buradan ayrılmazdım. Burada öleyim diyorum.” .Yani, bırak burada öleyim, yani, böylesi daha iyi.Kaçamazsın.”

“DİNAMİT TARAFINDAN PATLATILDI”

Aynı yerde oturan Mehmet Keleş, kendi imkanlarıyla hayvanları için yeni bir yer yaptıklarını söyledi. Keles dedi ki:

“Sarsıntı olunca çocukları çekip getirdim. Buraya geldiğimizde buranın yıkımı bir oldu. Ailece buradaydık. Şimdi gelebildik, yürüyemedik çünkü biz. yürümekte zorluk çektik.Arabaya tutunduk, ağaca tutunduk.Kendimize o kadar geldik ki buranın çöküp çöktüğünü gördük.Birbirlerine vurduklarını gördük. Bir hata buradan geldi, bir hata buradan geldi. Çarpışınca buradan devam etti. O kadar ileri gitti. Temelde dinamit gibi. Patlayınca çöküyor.”

kozakli-haber.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort